Kafami karistiran, anlamak icin 19. yuzyil Rusya’si hakkinda
bilgimin eksik oldugunu hissettiren kitap. Sevgilimin “ya niye cinlerle ilgili kitap okuyorsun, korkarsin” demesine sebep olan kitap. Isminin bende
olusturdugu beklentiyle “ecinniler ne zaman gelecek” diye beklerken Nikolay Vsevolodovic
Stavrogin’in valinin kulagini isirmak, bir baskasinin burnunu sikmak gibi
hareketleri “Nikolay Stavrogin cinlere karismis heralde” gibi bir cozumleme
yaptim. Dostoyevski’nin eserini bu kadar yuzeysel bir sekilde
cozemeyecegimi bilmiyordum o zamanlar. Haliyle
noktalari birlestirmek icin Wikipedia’dan yardim alacaga benzerim.
Stepan Trofimovic isimli “aydin” kisiligin tanitilmasi
ile basliyor roman. Kendisine komplo kuruldugunu dusunen, ayilip bayilan,
surekli kimsenin okumadigi uzun mektuplar yazan bir ‘drama king’. En yakin
dostu Varvara Stavrogina ise onun koruyucusu; sert ve dedigim dedik bir kadin. Yirmi
yil platonik olarak birbirlerini sevdiklerini Stepan olum doseginde iken
ogreniyorlar. Hikayeleri merak uyandirici.
‘Duygulu
konusmayi pek seviyorsunuz, Stepan Trofimovic. Simdi hic de moda degil bu.
Kaba, ama basit konusuluyor. Yirmi yili dilinize dolamissiniz bir kere!
Karsilikli bencillikle gecmis yirmi yildan baska bir sey degil bu. Aldigim her
mektubunuz benim icin degil, edebiyat tarihine kalsin diye yazilmistir. Bir
dost degil, guzel yazi yazmak heveslisisiniz siz yalnizca…’
Ikisinin de birer oglu var: Nikolay Stavrogin ile Pyotr
Stepanovic. Stepanovic her sehirde devrimci gruplar olusturmaya calisiyor ve
anlayamadigim bir sekilde devrimci hareketin basina Stavrogin’i getirmek istiyor.
Digeri ise hic orali degil.
Avrupa’da bircok hata islemis, evli kadinlarla iliski
kurmus Stavrogin. Birisi de Satov’un
karisi hatta. Satov bir tokat atiyor, psikopat Stavrogin karsilik vermiyor, sen
dusunup duruyorsun nasil tuttu kendini diye. Dostoyevski sonradan acikliyor
durumu. Babasina hakaret ettigi Gaganov onu duelloya cagirinca ates etmiyor,
yaptigi ahlaksizliklara karsi Maria Lebyadkina denen aptal kadinla evleniyor. Pyotr
onu bu sacma evlilikten kurtarmak icin karisini ve onun sorunlu abisini
oldurebilecegini soyluyor ama yine pek ilgi goremiyor.
Bircok karakter var Pyotr’un (Boyle hitap etmeye hakim var
mi bilmem, zira roman boyunca kimse kimseye ilk ismiyle hitap etmiyor. Yine de 21.
Yuzyilin bana verdigi curetle Pyotr demis bulundum) toplantilarinda bulunan:
Liputin, Virginsky, Erkel, Satov, Kirillov. Pyotr bu topluluga Rusya’nin her
yerinde kendileri gibi hukumeti yikip sosyalizmi getirmek isteyen siddet
yanlisi bir suru devrimci “besliler” oldugunu soylese de aralarinda bunun kanitini
goren yoktur. Gercekte, tasrada cikaracagi kucuk bir kivilcimin ulusal boyutta
infial yaratacagini uman bir komplocudur Pyotr. Bu yuzden Varvara Stavrogin ile
Stepan Trofimovic’in arasini acar, herkes balodayken sehri atese verir,
Lebyadkinleri oldurur, valiyi alayci tavirlariyla delirtir.
Radikal bir sosyalistken sag goruse yonelen ve besliden
cikmak isteyen Satov, haliyle Pyotr’un kara listesine girer. Stepanovic
iclerinden birini birlikte oldururlerse, beslinin geri kalan uyelerinin
birbirine daha bagli olacagi inancindadir. Ustelik cinayetlerini de daha once
intihara egilimi oldugundan ona bahseden Kirillov’a ustlendirecektir. Insanlari
kolayca manipule edebilen, nihilist bir karakter Stepanovic; sadece Stavrogin’de
ise yaramiyor bu becerisi.
‘Dinde
oldugu gibi bu da: kisioglu ne denli kotu kosullar altinda yasiyorsa, yahut
toplum ne denli ezik, yoksulsa cennette sonsuz mutluluga erisecegini o denli
inatla hayal eder; bunun yaninda yuz binlerce din adami da cikar pesinde
kosarak bu umudu koruklediklerine gore…’
Iste bu olumu hic istemedim ben; cunku Mariya Satova
karnindaki onun cocugu olmasa da Satov’a geri donmustur artik. Satov’un
karanlik sokaklarda camlari kapilari yumruklayarak Virginsky’nin ebe olan
karisini cagirmasi hala aklimda. Bebek dogar, Satov mutludur ve inanmak icin
bir nedeni vardir artik. Oysa Erkel, Satov’un onceden ormana gomdugu baski
makinasinin yerini gostermesi icin onu almaya gelir ve Satov kendisi icin
planlandigini bilmedigi sona gider. Kirillov’a da Satov’u oldurdugunu yazan bir mektup
birakarak intihar etmesi icin baski yapilir. Olumden korktugu icin, olume kendi
gitmek isterse sonsuz ozgurluge kavusup tanrilasacagini dusunen bu adama bunu
yaptiran o anda gordugu baskidir.
Romanin sonunda Stavrogin’in itiraflari var ki zamaninda sansurlenmis.
Bu kisimda Stavrogin’in oniki yasinda bir kizi igfal edip intihara surukledigi
ogreniliyor ki bu suclar, digerleri ile birleserek Stavrogin’in de intihar
etmesine neden oluyor. Bu itiraflarda inatla akil sagliginin yerinde oldugunu
vurguluyor Stavrogin, delilige siginmak istemiyor. Empati yoksunu ve duygusuz
gorulse de, vicdaninin sonunda galip geldigi goruluyor.
‘Bu
belge bence delice bir sey, bu bayi avucunun icine alan cinin isidir. Sancidan
kivranan bir hastanin hic olmazsa bir an icin, acisini hafifletebilecek bir
durum bulmak umuduyla yatagin icinde bir o yana bir bu yana donmesine benzer.
Acisinin hafiflemesine degil, bir dakika da olsa,onu degistirmeye, baska bir
aci duymaya calisir.’
Cinler, daha dogrusu kotu ruhlar, Stepan Trofimovic
tarafindan betimleniyor kitabin sonlarina dogru. O ve oglu gibilerdir kotu
ruhlar. Fakat Rusya silkinecek, hasta ruhlardan arinip Isa’nin dizleri dibine
oturacaktir sonunda.
Bir seyler karaladim burada ya; kitabi tekrar okumam
gerektigini de gosterdi bana bu karalamalar. Cunku karakterlerin soylem ve eylemlerini
o zaman daha iyi anlayacagimi hissediyorum.
Varlik Yayinlari’ndan cikmis Ergin Altay cevirisinden
memnun kaldim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder