California’da bir vadinin ismidir Cennet Cayirlari.
Hikaye dizisi, kizilderili koleleri kovalayan bir yuzbasinin vadiye ismini
vermesiyle basliyor. Steinbeck vadi sakinlerinin hayatlarindan manzaralar
sundugu bu diziyi, vadiden gecen bir tur otobusundeki yolcularin ‘keske surada
bir evim olsa’ hayalleri ile bitiyor. Vadi sakinlerinden bahsedecek olursak: kendini
zengin biri gibi gostermeye calisan, hayalinde onu bunu satarak farazi paralar
biriktiren ve sasilacak derecede guzel olan kizini erkeklerden korumak icin
sacma seyler yapan Tilki Wicks ilginc
bir karakter mesela. Tembelligi yasam tarzi haline getirmis, Robert Louis
Stevenson hayrani Junius Maltby. Once Raymond Banks ile cezaevine idam
seyretmeye gitmek isteyip sonra korkup gitmekten vazgecip Banks’i da caydiran
Bert Munroe. Hepsi Steinbeck’e has yalin cumlelerle ve nuktedanlikla
resmedilmis.
Benim en cok
hosuma giden hikaye ise yasli anne ve babasinin olumunun ardindan yillar
boyunca odalarina hic girmeyen Pat Humbert’in hikayesi. Bu adam o odaya girmese
bile onlarin koltuk yastiklarinda kalan
izleri, ilac kutularini, ic karartici resimleri hayalinde onu yine rahatsiz
eder. Sanki hayaletler hala o koltuklarda oturuyor gibi gelir ona. O da
yalnizliktan kurtulmak icin nerede bir toplanti olsa oradadir, geceyarilarina
kadar evine gitmez. Bir gun , Bayan Munroe ve kizi evin yakinlarindan gecerken
evin duvarini saran guzel sarmasigi goren kiz ‘kimbilir evin ici ne kadar
guzeldir’ deyince hayat farkli bir hal alir Pat icin. O odadaki her seyi atip
dekorasyon dergilerindeki gibi bir oda yaratacaktir. Gunlerce calisip bunu
yaptiginda ise kiza gosteremeden onun gelecek hafta evlenecegini haber alir. Aksam
eve gelip guzel odanin sominesini yakar, ama hayaletler de onunla birlikte
atesi seyrediyordur simdi.
Yormayan, bilakis dinlendiren uslubu ve ilgi cekici
karakterler… Bir Steinbeck kitabini elime aldigimda bunlarla karsilasacagimi
biliyorum artik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder