27 Eylül 2015 Pazar

Gora – Rabindranath Tagore


Nobel odullu bu kitap, Hint kulturu ile ilgili okudugum ilk kitap degilse de, Hintli bir yazardan okudugum ilk kitap. Yarim yamalak da olsa Hint toplumu ve gelenekleri uzerine bir seyler ogrenmek mutlu etti beni.

Romanin kahramani Gora, muhafazakar ve partili bir genctir. Kadinlarla ayni ortamda bulunmak, hele hele onlarla konusmak onun icin kabul edilemez bir seydir. En yakin arkadasi Binoy ise kurallarin biraz esnemesine karsi degildir, ozellikle kadinin toplumdaki rolu konusunda cok tartisirlar:

‘Kutsal kitaplar, kadinin yuvasinin isigi oldugu icin saygiya deger oldugunu ogretir… Sadik bir es, bir ana olarak kadin bizim saygimiza, hayranligimiza layiktir. Ama onu bu temelden indirip cekiciligini ovmeye kalkarlarsa ona hakaret etmis olurlar.’

‘Ingilizler gibisin sen de. Her yerde kadinlari gormek istiyorsun. Evde, ev disinda, her yerde, yemeklerimize, calismamiza katilmalarini dusunuyorsun. Bunun icin, senin fikrin kabul edilirse kadinlar erkekleri golgede birakacak.’

‘Kadinlarimizin toplum hayatina hangi olcude ve ne bicimde karisacaklarini bildigimi iddia edecek degilim. Ama suna eminim ki, kadinlar Pudrah’in arkasinda sakli kaldikca memleketimiz bizim icin gercek olgunlugunu bulamayacak.’

Rahat ol Gora, yuzyillarin sindirilmisligini kolay kolay atamaz kadinlar, sen bir muddet daha rahat rahat takilirsin.

Binoy ara sira gittigi Brahmo Samaj toplantilari yuzunden de Gora’nin alay konusu olur. Cunku bu hareket bilgeligi ve sevgiyi temele alan ve insanin ozgurlugunu savunan, medeni toplumlardan nefret etmeyen bir tarikattir. Gora ise diger milletlerden, ozellikle Ingilizlerden nefret eder, Hintlilerin bunlari dislamakla yukselebilecegine inanir. Binoy, arkadasinin kati tutumundan bunaldiginda, Gora’nin annesi Anandamoyi’yi ziyaret eder ve onunla dertlesir. Zira o toplum kurallarini onemsemeyen ve bunun icin dislanan bir kadindir.

Oysa kurallar gercekten toplumun bir arada yasamasina kolaylik saglayacak turden degildir. Mesela, zengin aile mensuplari, dusuk kasttan birinin hazirladigi yemegi murder saymali ve yememelidir.

Hikaye Binoy’un evinin onunde olan bir kaza sonucu Pares Babu (babu, bey demektir) ve cocuklari ile tanismasi ile baslar. Ailesindeki kadinlardan baska kadin tanimamis olan Binoy, Pares’in kizi Susarita’yi begenir. Yasli adamin durumunu sormak icin evlerine gider ve duzenli olarak ziyarete baslar bu evi. Evin ikinci hanimi sosyete ozentisi Barodo Pares’e Labonya, Lolita ve Lila adinda kizlar vermistir. Susarita ve Satis ise diger hanimdandir.

Gora’nin abisi Mohim ise kizi Sasi’yi Binoy’la evlendirmek icin Gora’dan yardim istemistir. Gora ise Binoy’un Brahmo Samaj’a mensup ailelerle dusup kalktigini ve iyi bir Hindu olmadigini soyleyip yardim etmeyi reddeder. Yardim goremeyince Mohim kizini almasini istemeye Binoy’a gider. Bir kizin uzun sure evde beklemesi babasi icin utanc tabi. Evden baska yerde olmasina zaten izin yok…

Diger tarafta ise, Susarita’nin kuzeni Haran, Barodo’nun itelemeleriyle onu babasindan ister. Pares Babu hayret eder cunku Haran’in kizlarin onsekiz yasindan once evlenmelerine karsi oldugunu dusunmektedir. Haran ise her seyi kafasina gore esnetebilen o malum insanlardan oldugu icin ‘Bu kaide Susarita’ya uygulanamaz!’ der. ‘Cunku zekasi yasindan umulmayacak kadar gelismis bulunuyor.’ Maazallah, gozu acilmasin da… Goruyorsunuz ki, donemi elverdigince feminist mesajlara yer ayirmis bir kitap bu.

‘Haksizligin onunde boyun egen de sucludur. Cunku boylece dunyadaki butun kotuluklere goz yummus olur. Belki beni anlamiyorsunuz ama sunu bilin ki, din kotuleri cesaretlendirecek kadar safdil olmayi asla emretmez.’

Binoy, Susarita ile de din ve toplum uzerine konusabilmektedir artik. Binoy bu konusmalarda, kendinden daha atesli bir muhafazakar olan Gora’nin savunduklarina da yer verir. Bunlar, devlet yoneticilerine yoneltilen zamansiz elestirilerdir:

‘Bizim gercekten kutsal insanlara, ustun insanlara ihtiyacimiz var. Sadece bunlari butun kalbimizle, butun ruhumuzla istesek sahip olurduk boyle insanlara. Ama bunlari gelip gecici bir hevesle istemekle yetinirsek, dunyayi seytanlarla doldurdugumuz icin memnun olacagiz. Oyle seytanlardir ki onlar, islemiyecekleri suc yoktur. Iste boyle yaratiklarin ayaklarinin tozunu baslarimizin ustune silkeleyerek hayatlarini kazanmalarina goz yumuyoruz.’

‘Tecrube gostermistir ki, gorevlerinde yukseldikce yobazlasiyorlar. Baska bir adamin omuzlarinin ustunde yukselince, oz yurttaslariniza caresiz tepeden bakiyorsunuz ve bir kere de kendinizden asagida gorunduler mi, onlara karsi haksiz davranmanizin onune gecilemez.’

Kast sistemine yonelik elestiriler de yer aliyor:

‘Bir kedinin yani basiniza oturup da yemek yemesinde hic bir kotuluk gormezsiniz. Ama bazi insanlar sadece bulundugunuz odaya girseler, siz elinizdeki yiyecekleri atmak zorundasiniz. Insanin insana karsi gosterdigi bu kucumseme ve hakaret sistemini nasil mahkum etmeyebiliriz?’

‘… filozoflarca tasarlanmis olan esitlige ragmen, asagi kastlarin Tanri’nin tapinagina bile girmelerinin yasaklandigini goruyoruz. Tanri’nin evinde bile esitlik olmadiktan sonra, felsefemizde bunun bir kavram olarak bulunmasindan ne cikar?’

‘Kaba ve korkunc bir sofulukla yasaklari dinin temeli sayiyorlardi. Sanki butun dogustan gelen egilimleri, azicik kurallarin disina ciktiklari zaman kendilerini cezalandiracak olan yasaklardan bir ag icine alinmis gibiydi. Bu da onlari gunun her saatinde her turlu hareketten onluyordu. (…) Bu kolelikte onlari iyi ve kotu gunlerinde birbirine destek olacak bir birlik yaratmalarina yarayacak unsurlar yoktu.’

Hint bilgeliginden bolca nasibimizi aliyoruz:

‘Bir kimseye zihnini bir problem kurcalamadan once bir teori sunmak, karni acikmamis olan birine yiyecek vermek gibi bir seydir. Bu istihayi kacirip hazimsizliga sebep olur.’

O sirada Susarita  yillardir gormedigi teyzesine kavusur. Basta bu sevindirici olsa da sonradan Harimohini teyzenin sofuluklari ve kurnazliklari can sikmaya baslar. Mesela, Susarita’ya kismet bulup Susarita o kismet reddedince Gora’dan ona verilmek uzere evliligin faziletleri ile ilgili bir dini metin yazmasini ister:

Evlilik Kadin icin, yukselisini gerceklestirecegi yoldur… Baslica odevi aile yuvasindadir. Evlilik, asla kendini tatmin etmenin bir yolu olmayip bir hizmet ve feragat hayatidir. Bu hayat kendisine sevinc veya aci da getirse, gercekten dindar olan kadin, saf, sadik ve faziletli olarak buna katlanmali ve aile ocaginda dinin canli bir timsali olmalidir.’

Gora hapse girip cikmistir, babasinin sofulugu nedeniyle yillardir kendisinden saklanan sirri ogrenir: Babasi ‘Oldugumde cenazeme gelmeyeceksin!’ demistir. Annesinden kendisinin Irlandali ve hic bir zaman Hindu dini tarafindan kabul gormeyecek bir insan oldugunu ogrenip hayatinin en buyuk sokunu yasar. Isguzar arkadaslari ona Ganj kiyisinda buyuk bir arinma toreni hazirlamistir ama o bunu istemez:

Hindistan’in bir ucundan oteki ucuna kadar butun tapinaklarin kapisi bana kapali. Artik hicbir torende yerim yok benim. (…) Bugun ozgurum Pares Babu. Artik ne bir kire bulasmaktan, ne de kastimi kaybetmekten korkum yok. Durmadan arinmisligimi korumak icin cevremdeki seylere dikkat etmek zorunda olmayacagim.’

Haliyle Susarita’nin gurusu, Gora, iplerinden kurtulmustur artik. Susarita’nin elinden tutar ve Anandamoyi’ye saygilarini sunarak ozgur hayatina dogru yol alir. Bir kitap hikayesi de boyle bitti, siradaki!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder