Nobel odullu bu kitap, Hint kulturu ile ilgili okudugum
ilk kitap degilse de, Hintli bir yazardan okudugum ilk kitap. Yarim yamalak da
olsa Hint toplumu ve gelenekleri uzerine bir seyler ogrenmek mutlu etti beni.
Romanin kahramani Gora, muhafazakar ve partili bir
genctir. Kadinlarla ayni ortamda bulunmak, hele hele onlarla konusmak onun icin
kabul edilemez bir seydir. En yakin arkadasi Binoy ise kurallarin biraz
esnemesine karsi degildir, ozellikle kadinin toplumdaki rolu konusunda cok
tartisirlar:
‘Kutsal kitaplar,
kadinin yuvasinin isigi oldugu icin saygiya deger oldugunu ogretir… Sadik bir
es, bir ana olarak kadin bizim saygimiza, hayranligimiza layiktir. Ama onu bu
temelden indirip cekiciligini ovmeye kalkarlarsa ona hakaret etmis olurlar.’
‘Ingilizler gibisin
sen de. Her yerde kadinlari gormek istiyorsun. Evde, ev disinda, her yerde,
yemeklerimize, calismamiza katilmalarini dusunuyorsun. Bunun icin, senin fikrin
kabul edilirse kadinlar erkekleri golgede birakacak.’
‘Kadinlarimizin
toplum hayatina hangi olcude ve ne bicimde karisacaklarini bildigimi iddia
edecek degilim. Ama suna eminim ki, kadinlar Pudrah’in arkasinda sakli kaldikca
memleketimiz bizim icin gercek olgunlugunu bulamayacak.’
Rahat ol Gora, yuzyillarin sindirilmisligini kolay kolay
atamaz kadinlar, sen bir muddet daha rahat rahat takilirsin.
Binoy ara sira gittigi Brahmo Samaj toplantilari yuzunden
de Gora’nin alay konusu olur. Cunku bu hareket bilgeligi ve sevgiyi temele alan
ve insanin ozgurlugunu savunan, medeni toplumlardan nefret etmeyen bir
tarikattir. Gora ise diger milletlerden, ozellikle Ingilizlerden nefret eder,
Hintlilerin bunlari dislamakla yukselebilecegine inanir. Binoy, arkadasinin
kati tutumundan bunaldiginda, Gora’nin annesi Anandamoyi’yi ziyaret eder ve
onunla dertlesir. Zira o toplum kurallarini onemsemeyen ve bunun icin dislanan
bir kadindir.
Oysa kurallar gercekten toplumun bir arada yasamasina
kolaylik saglayacak turden degildir. Mesela, zengin aile mensuplari, dusuk
kasttan birinin hazirladigi yemegi murder saymali ve yememelidir.
Hikaye Binoy’un evinin onunde olan bir kaza sonucu Pares
Babu (babu, bey demektir) ve cocuklari ile tanismasi ile baslar. Ailesindeki
kadinlardan baska kadin tanimamis olan Binoy, Pares’in kizi Susarita’yi begenir.
Yasli adamin durumunu sormak icin evlerine gider ve duzenli olarak ziyarete
baslar bu evi. Evin ikinci hanimi sosyete ozentisi Barodo Pares’e Labonya,
Lolita ve Lila adinda kizlar vermistir. Susarita ve Satis ise diger
hanimdandir.
Gora’nin abisi Mohim ise kizi Sasi’yi Binoy’la
evlendirmek icin Gora’dan yardim istemistir. Gora ise Binoy’un Brahmo Samaj’a
mensup ailelerle dusup kalktigini ve iyi bir Hindu olmadigini soyleyip yardim
etmeyi reddeder. Yardim goremeyince Mohim kizini almasini istemeye Binoy’a
gider. Bir kizin uzun sure evde beklemesi babasi icin utanc tabi. Evden baska
yerde olmasina zaten izin yok…
Diger tarafta ise, Susarita’nin kuzeni Haran, Barodo’nun
itelemeleriyle onu babasindan ister. Pares Babu hayret eder cunku Haran’in kizlarin
onsekiz yasindan once evlenmelerine karsi oldugunu dusunmektedir. Haran ise her
seyi kafasina gore esnetebilen o malum insanlardan oldugu icin ‘Bu kaide Susarita’ya uygulanamaz!’ der. ‘Cunku zekasi yasindan umulmayacak kadar gelismis bulunuyor.’ Maazallah,
gozu acilmasin da… Goruyorsunuz ki, donemi elverdigince feminist mesajlara yer
ayirmis bir kitap bu.
‘Haksizligin onunde
boyun egen de sucludur. Cunku boylece dunyadaki butun kotuluklere goz yummus
olur. Belki beni anlamiyorsunuz ama sunu bilin ki, din kotuleri
cesaretlendirecek kadar safdil olmayi asla emretmez.’
Binoy,
Susarita ile de din ve toplum uzerine konusabilmektedir artik. Binoy bu
konusmalarda, kendinden daha atesli bir muhafazakar olan Gora’nin
savunduklarina da yer verir. Bunlar, devlet yoneticilerine yoneltilen zamansiz
elestirilerdir:
‘Bizim gercekten
kutsal insanlara, ustun insanlara ihtiyacimiz var. Sadece bunlari butun
kalbimizle, butun ruhumuzla istesek sahip olurduk boyle insanlara. Ama bunlari
gelip gecici bir hevesle istemekle yetinirsek, dunyayi seytanlarla
doldurdugumuz icin memnun olacagiz. Oyle seytanlardir ki onlar, islemiyecekleri
suc yoktur. Iste boyle yaratiklarin ayaklarinin tozunu baslarimizin ustune
silkeleyerek hayatlarini kazanmalarina goz yumuyoruz.’
‘Tecrube gostermistir
ki, gorevlerinde yukseldikce yobazlasiyorlar. Baska bir adamin omuzlarinin
ustunde yukselince, oz yurttaslariniza caresiz tepeden bakiyorsunuz ve bir kere
de kendinizden asagida gorunduler mi, onlara karsi haksiz davranmanizin onune
gecilemez.’
Kast sistemine yonelik elestiriler de yer aliyor:
‘Bir kedinin yani
basiniza oturup da yemek yemesinde hic bir kotuluk gormezsiniz. Ama bazi
insanlar sadece bulundugunuz odaya girseler, siz elinizdeki yiyecekleri atmak
zorundasiniz. Insanin insana karsi gosterdigi bu kucumseme ve hakaret sistemini
nasil mahkum etmeyebiliriz?’
‘… filozoflarca
tasarlanmis olan esitlige ragmen, asagi kastlarin Tanri’nin tapinagina bile
girmelerinin yasaklandigini goruyoruz. Tanri’nin evinde bile esitlik olmadiktan
sonra, felsefemizde bunun bir kavram olarak bulunmasindan ne cikar?’
‘Kaba ve korkunc bir
sofulukla yasaklari dinin temeli sayiyorlardi. Sanki butun dogustan gelen
egilimleri, azicik kurallarin disina ciktiklari zaman kendilerini
cezalandiracak olan yasaklardan bir ag icine alinmis gibiydi. Bu da onlari
gunun her saatinde her turlu hareketten onluyordu. (…) Bu kolelikte onlari iyi
ve kotu gunlerinde birbirine destek olacak bir birlik yaratmalarina yarayacak
unsurlar yoktu.’
Hint bilgeliginden bolca nasibimizi aliyoruz:
‘Bir kimseye zihnini
bir problem kurcalamadan once bir teori sunmak, karni acikmamis olan birine
yiyecek vermek gibi bir seydir. Bu istihayi kacirip hazimsizliga sebep olur.’
O sirada Susarita yillardir
gormedigi teyzesine kavusur. Basta bu sevindirici olsa da sonradan Harimohini
teyzenin sofuluklari ve kurnazliklari can sikmaya baslar. Mesela, Susarita’ya
kismet bulup Susarita o kismet reddedince Gora’dan ona verilmek uzere evliligin
faziletleri ile ilgili bir dini metin yazmasini ister:
‘Evlilik Kadin icin,
yukselisini gerceklestirecegi yoldur… Baslica odevi aile yuvasindadir. Evlilik,
asla kendini tatmin etmenin bir yolu olmayip bir hizmet ve feragat hayatidir.
Bu hayat kendisine sevinc veya aci da getirse, gercekten dindar olan kadin,
saf, sadik ve faziletli olarak buna katlanmali ve aile ocaginda dinin canli bir
timsali olmalidir.’
Gora hapse girip cikmistir, babasinin sofulugu nedeniyle
yillardir kendisinden saklanan sirri ogrenir: Babasi ‘Oldugumde cenazeme
gelmeyeceksin!’ demistir. Annesinden kendisinin Irlandali ve hic bir zaman Hindu
dini tarafindan kabul gormeyecek bir insan oldugunu ogrenip hayatinin en buyuk
sokunu yasar. Isguzar arkadaslari ona Ganj kiyisinda buyuk bir arinma toreni
hazirlamistir ama o bunu istemez:
‘Hindistan’in bir
ucundan oteki ucuna kadar butun tapinaklarin kapisi bana kapali. Artik hicbir
torende yerim yok benim. (…) Bugun ozgurum Pares Babu. Artik ne bir kire
bulasmaktan, ne de kastimi kaybetmekten korkum yok. Durmadan arinmisligimi korumak
icin cevremdeki seylere dikkat etmek zorunda olmayacagim.’
Haliyle Susarita’nin gurusu, Gora, iplerinden
kurtulmustur artik. Susarita’nin elinden tutar ve Anandamoyi’ye saygilarini
sunarak ozgur hayatina dogru yol alir. Bir kitap hikayesi de boyle bitti,
siradaki!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder