Kuyruklu Yıldız Altında Bir
İzdivaç – Hüseyin Rahmi Gürpınar
Yine H.R.G., yine Atlas
Kitabevi’nden. 1972 basımlı bu kitabı hesapta yazarın Heybeliada’daki evini
gezerken okuyor olacaktım. Maalesef gittiğimde müze kapalıydı, başka bahara
kaldı.
Kitabın orijinal bir konusu var:
1910 yılında, Halley kuyruklu yıldızının Dünya’ya çarpacağı konuşulmaktadır.
Kadın düşmanı ama romantik adam İrfan Galip, mahallenin bütün kadınlarını
kuyruklu yıldız hakkında vereceği konferans için evine toplar. Sürüp giden bu
konferanslarda Halley’in Dünya’ya çarpması ile ilgili korkunç senaryolarını
rüyasını anlatır gibi anlatır. Yetmedi en korkunç yerinde ışıkları söndürür,
üst katta tembihlediği hizmetçi büyük bir gürültüyle masaları devirir, odanın
içinde kestane fişekleri patlar. Kadınların ayılıp bayıldığını gören İrfan
yaptığı şakaya pişman olur.
Konferanstan sonra “kadın olduğuna üzgün bir
zavallı”dan isimsiz bir mektup alır:
“Ben spor delisiyim, ah ne yapayım ki Tanrı beni kadın
yaratmış. Alp dağlarına gidenleri, Mont-Blanc’a çıkanları, Mısır’da ehramları
gezenleri, Baalbek harabelerinde dolaşanları, balonlara binenleri, uçaklarla
uçanları, gazetelerde okudukça ne kadar imrendiğimi size tarif edemem (…) Bu
kadar spor meraklısı olup da nereyi gezdiğim var? Hele o kapanık kış günlerinde
sıkıntıdan patlarım. Tanrı bilir ya, evde piyanom var, mandolinim var, udum
var. Kitaplarım, nakış işleyen makinelerim, her şeyim var. Ama bazen o kadar
sıkılırım ki bunların hepsini pencereden bahçeye atasım gelir (…) Annemden izin
isterim. Sokağa gönder diye yalvarırım. Gönlü olursa yanıma dadımı, lalamı
takar, yüzümü sımsıkı kapatarak Beyazıt’a kadar gönderir. (…) Birkaç ay önce
şakacı komşulardan biri beni görmüş anneme söylemiş. Aman Yarabbi, işitmediğim
lakırdı kalmadı. Meğerse bir kız için dama çıkmak pek ayıpmış. Bu memlekette kızlar
için ayıp olmayan ne var acaba?”
İrfan, sonradan adının Feriha
olduğu anlaşılan bu sıra dışı kıza görmeden aşık olur. Kızın niyeti ise sadece
meraklı olduğu kuyruklu yıldız hakkında malumat almaktır. İrfan’ı vazgeçirmek
için dünya çirkini bir kız olduğunu söylese de inandıramaz. İstanbul
sokaklarında eğlenceli bir kovalamaca sonunda, düğünü Halley’in çarpacağı gün
yapmak şartıyla evlenmeye razı olur. O gece, hoş bir benzetmeyle Halley’in
kuyruğuna benzetilen kuyruklu gelinliğiyle gelip İrfan’ı çatıdaki kuleli balkona
çağırır. Orada damada sıra dışı davranışları hakkında açıklama yaparken bir de
bakarlar ki yıldız Dünya’ya teğet geçmiş! İrfan Feriha’yı öper ve mutlu son J
Kitapta yine bol bol cahil
“kocakarı” muhabbeti var. İlginç ve korkutucu yarı bilimsel tasvirler içerse de
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, aslında bir gerilim romanı değildir.
H.R.G. önsözde şöyle der:
“Taa vaaz verenlerden tutunuz da
teknik bilgi sahiplerine kadar insanların filozofları da, bilginleri de öbür
kardeşlerini korkutma düşkünlüğünden kendilerini alamıyorlar. Bir gerçekçi
olarak böyle söylüyorum. Ama bir romancı olarak öyle demeyeceğim. Öbür
meslektekiler gibi sözün yalan veya doğru olma ihtimalinden bahsedeceğim ki bu
da benim sanatımın hakkıdır.
Hilesini önceden ortaya koyan bir
hokkabaz gibi size gerçeği böyle açıkça söyledikten sonra yine korkarsanız
artık kabahat bende değildir.”
Sonsözde de şöyle:
“Halley geri dönecektir. Ama
yetmiş beş yıl sonra! Şu satırlara bakanlar içinde 1401 Rumi yılına kadar
hayatta kalacak talihliler bulunursa geçirdikleri şu denemeye dayanarak
gelecekteki evlatlarımıza yalanları hor görme lüzumunu tekrarlasınlar.”
Wikipedia’ya göre en son 1986’da
görünmüş olan Halley’in 2061’de tekrar ortaya çıkacağı hesap ediliyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder