1973 basımı bu kitap çok da ilgimi çekmedi.
Baş kahramanımız kendinden bıkmış Velçaninov. Bu adam sokakta şapkasında matemi
simgeleyen bir krep bulunan bir adam görmeye başlar. Gecenin bir vakti bu adam Velçaninov’un
kapısını kurcalarken bizimki kan ter içinde uyanır:
‘Ama
zaten, hatıraların tesiri içinde, yakın fakat geri gelmeyecek mazinin şahit ve
ortaklarından birini görmek öyle derin bir hasret uyandırıyor ki, gündüzüne
gecesine bakmadan onu yatağından kaldırmayı göze alıp, boynuna sarılıyorsun.’
Gecenin bir yarısı, dokuz yıl önce taşrada
tanıdığı Trusotski’dir gelen. Bu adam ve eşi Natalya, Velçaninov’la ahbaplık
etmiştir. Hatta Natalya eşini onunla aldatmış, sonra da onu bir mektupla
başından savmıştır. Natalya üzerinden aldatan kadın tipi şöyle tasvir edilir:
‘Ahlaksızlıktan
nefret ettiği, şiddetle ayıpladığı halde kendisi ahlaksızın alasıydı. Fakat
hiçbir surette ahlaksızlığını kabul etmezdi. Velçaninov daha T.’deyken
‘Herhalde bunu samimi olarak anlayamıyor’ diye düşünüyordu. (Hoş kendisi de o
ahlaksızlığa iştirak ediyordu ya!) O, kocasına ihanet etmek için yaratılmış bir
kadındı. Böyle kadınlar kızken düşmezler; bunun için kocaya varmaları adeta bir
tabiat kanunudur. Hiç kimse onlar kadar
becerikli değildir, onlar kadar kolay koca bulamaz. İlk ihanette suçlu daima
kocadır. Her şey o derece samimiyetle yürür ki, sonuna kadar kendilerini
tamamıyle haklı, tamamiyle suçsuz bilirler!’
Trusotski eşinin öldüğünü söyler Velçaninov’a. Laf
arasında o taşrayı terkettikten sonra Liza adında bir çocukları olduğunu, bu
çocuğun da yanında olduğunu söyler. Bu kızcağız çok hastadır, Velçaninov onun
kendi kızı olduğunu düşünür ve onu bir arkadaşının yanına yerleştirir. Hayatına
bir amaç buldu derken kızın ölümü ile onu da kaybeder. Nedense bu iki düşman
aynı odada yatarlar ve Trusotski az daha kendi usturası ile Velçaninov’u
öldürecektir. Bu ebedi kocanın da romana ismini veren tasviri şu şekildedir:
‘Bu
kocaların o muayyen kadın tipine uygun düşmekten başka manası da yoktu. Bu
adamlar dünyaya ‘ebedi koca’ yahut da daha doğrusu sadece koca olmak için
gelmişlerdir, o kadar. Böyle bir erkeğin dünyada evlenmekten başka vazifesi
yoktur. Evlendikten sonra yaradılıştan karakter sahibi olsa bile hemen
karısının bir parçası halini alır. Bu gibi kocaların alameti farikası alnındaki
malum süstür. Onun için boynuzdan mahrum kalmak, güneşin ışık vermemesi gibi
bir imkansızlıktır. Bütün bunları kendisi hiçbir zaman bilmez; zaten tabiat
kanunları da bilmemesini amirdir!’
İki sene sonra Trusotski’ye tekrar rastlar. Başka
bir kadınla evlenmiştir adam, ama yine etrafına eşinin kendisini aldatacağı
dekoru noksansız olarak oluşturmuştur. Aynı oyunun başka oyuncularla
tekrarlanmakta olduğunu görür Velçaninov. Aslında gelmesini hiç istemese de
‘Bize muhakkak gelin!’ der Velçaninov’a. O gelmeyeceğini söyleyince ise zavallı
bir şekilde sevinir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder