9 Aralık 2014 Salı

2000 Yilin Sevgilisi – Refik Halid Karay



Hala biraz geriden geliyorum, arayi kapatmak lazim… Doktoraya baslayali iki aydan fazla oluyor. Roman okumaya kolayca vakit bulabiliyorum ama makaleler icin ayni durum henuz soz konusu degil J

Yazarin deyimiyle ‘pano ve fresklerle  bezenmis yari tarihi bir roman’ bu. Normalde bu turden pek hazzetmesem de  sadece yarim doz tarih icerdigi icin idare ettim. Fahir isimli yakisikli doktor ve guzel Guldal, Iskenderun’dan Istanbul’a gidecek treni beklerken Guldal’in amcasi tarafindan tanistirilirlar. Fahir’in bu tanismanin etkisiyle carpildigi gozlerden kacmaz. Trende yanyana kompartimanlarda kalan bu ikili, devrin (1940lar) sartlarinin normalde izin vermeyecegi sekilde uzun uzun basbasa sohbet etmek, yemek yemek firsati bulurlar trende.

Birbirlerinden hoslanirlar da, ama Fahir’in bu konuda baska bir iddiasi  vardir. Ilk defa iki bin yil once Side’de gemici Parmis ve esir kiz Tamara olarak karsilasip birbirlerini sevdiklerini savunur. Zalim hukumdara cariye olacak olan Tamara’yi butun malini vererek satin alir Parmis, ve halkin sevgisini kazanarak yeni hukumdar o olur. O da yetmemis, yaklasik bin yil sonra Selcuklu zamaninda tekrar karsilasmislardir, bu kez Ali Pars ve Zerrintac olarak. (Kizin adi Amora, Selcuklu sultani daha sonradan ona bu ismi veriyor). Ali kendini Pontuslu olarak tanitarak Akdeniz kiyilarindaki kaleye casus olarak sizmis bir Turk’tur. Cok da iyi niyetlidir canim, savasmadan teslim olmalarinin kendi faydalarina olacagini anlatmaya calisir kale halkina. Hakani da soyle haber yollamistir kale komutanina: ‘Sadakatini hisimlik ile saglamak isterse, ve teklif kendisinden gelirse reddetmeyiz; sefkat ve keremimizden fazlasiyla mustefid olur. Sulh ve asayis de daha kolay teessus eder.’

Amora’nin kuzeni Irena Selcuklu Sultani ile evlenirken bizim diger ikisi de mutlu olurlar. Iki hikayede de kizi bacagindan isiran bir hayvan (once arslan, sonra kurt) ve kiza asik olsa da sadece hayranlikla onu seyreden bilge ve sanatci bir figur (once Bambius, sonra Barsimon) gibi ortak ogeler bulunmasi ilgi cekicidir.

Simdi bunlari kompartimanlar arasi kapiyi acip Guldal’in kompartimaninda ona masalsi bir tarzda anlatir Fahir. Guldal’in karsisinda zaten hoslanmanin cok da zor olmadigi bir adam vardir. Kiz bir yandan kandirildigini dusunur, bir yandan ‘onun gibi ben de neden hemen inanamiyorum’ diye uzulur. Supheciligine kizar. Istanbul’a donduklerinde yurtdisina ciktigini haber veren Fahir, kizin direncini boyle kirar. Ona yazdigi mektupta da aslinda onu daha once Buyukada’da gormus oldugunu ama hasta olup yataklara dusmesi yuzunden tanisamadiklarini itiraf eder. Bunlar hikayesinin dogruluguna golge dusurse de bir onemi yoktur artik, birlikte mutlu olacaklardir. Guldal’in budala degil cin fikirli bir karakter olmasi guzeldi. Karay’in romanda bir kere bile ‘reenkarnasyon’ kelimesini kullanmamasi dikkatimi cekti.

Cuvaldiz da bize batirilmis bu arada:

‘Tarih, birtakim sebeplerle diktator mevkiinde bulunmus kadinlarin Semiramis’ten tutunuz da Kleopatra, Mesalino, Theodora, Fransiz kralicelerinden bir kismi, hatta bizim sarayimizin Hurrem ve Kosem’lerine kadar cogunun sadece kucuk hislerle isledikleri gercekten luzumsuz cinayetlerle yukludur. Eger dunya –yaradilislari elverseydi de- erkek mikdarinca kadin diktator boyunduruguna girseydi insanlik, hem de kapris ugruna daha cok istirap cekmis olacakti.’

Tesekkur mu edelim, ne yapalim? Aslinda ben de isterim bu Hurrem’ler Kosem’ler gercekten ne yapmis bilmek ama Muhtesem Yuzyil’la mi yapayim bunu yani? Gitgige daha populer figurler olmalari nedeniyle okuyacaklarim da ne kadar objektif olur bilemiyorum. 2000 yilin sevgilisi de, belki Amazonlardan girip Romadan cikip tarihi iyice corba etmistir de ben otorite olmadigim icin bu konuda, kuzu kuzu okudum J

Ha bir de 14000 yil oncesinden gelen adam var, filmi pek guzel.
The Man From Earth     http://www.imdb.com/title/tt0756683/

Film demisken, bir de filmi varmis. Izlemis bulundum.


Tiyatrovari, ilginc bir filmdi. Kitabi kendilerine uydurmuslar. Kisitli imkanlarla bir seyler yapilmaya calisilirken olusan o zorlama havasi da hep hosuma gitmistir Yesilcam'da zaten. Tren yolculugunun yerine vapur seyahati koymuslar, Sideli korsan Parmis olmus sana Beytussebap collerinin eskiyasi Resit. Selcuklu partisyonu Osmanliya evrilmis. Savas sahneleri uzamis da uzamis. Bir de Osmanli devrinde gecen askta kendi rizasiyla musluman olan Zerrintac'la tribunlere oynanmis. Amaan, maksat oyuncular emek verilip hazirlanmis eski tarz kiyafetlerle salinsin :) Ciftlerimizi bekleyen sonlar da kitaptan farkli, olumu gosterip sitmaya razi etmisler. Yine de keske daha cok romanimiz boyle filme cekilseydi. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder