17 Eylül 2013 Salı

En Sonunda Biraz Zaman Var Elimde!



Alacakaranlık Kuşağı'nın bana göre en etkileyici bölümlerinden biri, "Time Enough At Last". Elinde kırık gözlüğüyle düşünüyor Henry Bemis. Kendisinden başka hiçbir canlının kalmadığı felaket sonrası dünyada, okuyacağı kitapları şehir kütüphanesinin merdivenlerine sıralamışken, önündeki bunca zamanı nasıl geçireceğini düşünüyor. "Bu hiç adil değil!" diyor sonra.

Bence de adil değil. Yüksek lisans döneminde zamanımın büyük bölümünü makale okuyarak geçirirken düşündüm: "Sahi benim severek okuduğum şeyler de vardı, neydi onlar?" Romanlardı, hikayelerdi. Çoğunun üzerinden en az bir asır geçmiş, klasik dediğimiz kitaplardı. Ama ben artık onları okumuyordum, çünkü ne kadar seversem seveyim okumak yorucuydu. Okuyarak çalıştığın bir dönemde başka bir şey okuyarak dinlenmek kolay değildi. Derken kararımı az da olsa okumaktan yana verip tezimi yazarken bir yandan Türkçe romanlar okudum.

Yüksek lisans bitti. Şimdi elimde zaman ve kitaplarım var. Bir yandan okurken bir yandan burada onların hikayesini  yazmak, onları bana ve diğer okuyanlara kısa yoldan hatırlatacak bir şey oluşturmak istiyorum. Yazmayı okumak kadar sevmiyorum, ama okuduğum kitaplara dair bir-iki cümle karalamazsam bir şeyler eksik kalacak sanki!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder