20 Şubat 2014 Perşembe

Handan – Halide Edip Adıvar


Halide Edip Cumhuriyet döneminden aklımda kalan tek kadın edebiyatçı. Kadınların yetişmesi için kurslar açan ilk kadın derneklerinden birinin kurucusu olmuş. Sakarya’da fiilen cepheye katılmış, Hilal-i Ahmer’de hastabakıcılık yapmış. Ordudaki çalışmaları ile ömrünce iftihar ettiği bir onbaşılık, sonra da başçavuşluk rütbesi kazanmış J İzmir Milletvekili olarak TBMM’ye de girmiş.

Roman bir şaheser değil; Halide Edip ise milliyetçi olmasına karşın yine de kaymak tabakadan olduğu izlenimi veriyor. Buna karşın kadın olarak takdir edilesi ve şimdi bile benzerinin kolay gösterilemeyeceği bir örnek oluşturmuş.

Okuduğum ilk romanı bu. Sinekli Bakkal’a başlayacaktım, sayfası eksikmiş (İkinci el kitap almaya tövbe ettirecek kadar değil ama bazen başıma geliyor). Mor Salkımlı Ev’e başladım, anılarıymış meğer. Önce eserlerini okuyup merak etmeden bir yazarın bırak anılarını, önsözü bile okuyamam.


Haliyle Handan’a başladım. Atlas Kitabevi’nden, ama basım tarihini bulamadım, 70’ler ya da 80’ler olsa gerek. Sadeleştirilirken doğan bazı sıkıntıların yanı sıra, bana yazarın üslubundan kaynaklanıyormuş gibi gelen pürüzler de var. Mektupların derlenmesinden oluşan roman, sosyalist hocası Nazım’ın evlenme teklifini reddeden –hapiste intihar etmesine sebep olan- ve çapkın Hüsnü Paşa ile evlenen Handan’ın hikayesi. Nazım “amaç” uğruna yaşadığı için onunla evlenmeyi romantik bulmayan Handan, Paşa ile evlenince Anadolu’ya gidip halkı aydınlatma hevesinden vazgeçiyor.

Handan’ın Paşa ile evlenip Avrupa’ya gitmesinden sonra kuzeni Neriman, sessiz bir genç olan Refik Cemal ile evlenir. Anlamadığım bir şekilde Neriman sanki reklamını yapar gibi kocasına sürekli Handan’dan, endamından, saçlarından bahsetmekte, yatak odasını bu hanımın resimleriyle donatmaktadır. Şimdi, ben mi yanılıyorum yoksa burada bir tuhaflık mı var? Handan’ı kuma olarak istiyor diyeceğim ama kadın evli!

Göreceksin, Handan’ın eğlendiği adamlara bir zaafı, bir sevgisi vardır. Onun alayını ben Charles Dickens’ın alayına benzetirim.” Öyle mi Neriman? E peki ben niye hiç görmedim Handan’ın nüktedanlığını, zeka dolu esprilerini? Gerçek Kesit’te Sarı Bıyık’ın çok yakışıklı olduğuna iki genç kızın replikleri yoluyla inandırılmaya çalışılmış insanım ben. Keza bu romanda da Handan’ın ne özel bir kadın olduğuna inanmam için temelsiz bir çaba sezdim. Erkeklerin elini sıkıyor, selamlığa giriyor diye mi özel yani? Belki Neriman’ın aksine Eflatun’dan bahsedebildiği için özel…

Refik Cemal’le Neriman önce İstanbul’da, sonra Londra’da çalkantısız ve mutlu bir evlilik hayatı sürüyorlar. Refik arkadaşı Nazım’ın ölümünden Handan’ı sorumlu tutuyor. Handan’ın evliliğini bir imtihan haline getiren kazanova kocası Hüsnü Paşa yüzünden kadın çoğunlukla Refiklerde kalıyor, çocuklarıyla oynuyor vs. Refik’in en mutlu günleri bunlar; Neriman ve çocuklarıyla aile saadetini, Handan’la yaptığı uzun sohbetlerle fikri yönden mutluluğu tadıyor. Paşa arada sırada “azize”sini görmeye geliyor, sonra Juliette’e, Maud’e vs. geri dönüyor.

Kıskanç olmak bile içinden gelmeyen ama evlilik bağına son derece kıymet veren Handan, kocasından ayrı kalmaya uzun süre dayanamıyor. Buna bir de Refik Cemal’e karşı içinde uyanan hislerin baskısı eklenince menenjit oluyor. “Yeni bir kimyager gözleri boyuyor. Gözlerim mavi, saçlarım sarı olacak.” diye sayıklıyor kocasına Refik başucunda beklerken. Paşa verilen habere hiç oralı olmayınca hafızasını kaybetmiş, çocuklaşmış Handan’la Refik tebdil-i hava için İtalya’ya gidiyor. Tohumlarını belki de sade kadın Neriman’ın attığı aşk aralarında filizlendikçe ve Handan yavaş yavaş geçmişini hatırladıkça Refik “şu güzel başa bir şey vurarak onu sonsuz bir budala halinde bırakmak” isteği duyuyor. Her ne kadar sakin hayatını birden isteyerek içine atıldığı fırtınalar doldursa da, eşinden ve çocuklarından vazgeçecek duruma geliyor.

Ne var ki, Handan büyük bir umutsuzluk içinde: “Kızın çok fena oldu babacığım: Ruhunun atıldığı siyah uçurum o kadar derin ki duaların oraya inemeyecek.” Yeniden hastalanan Handan’ın cesedi İstanbul’da mezara iniyor. Handan, güçlü bir roman değil ama diğer Halide Edip eserlerinden uzak durmamı gerektirmeyecek kadar beğendim. Garip İsimler sözlüğüme bir de Şehper eklendi J




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder