30 Ocak 2017 Pazartesi

Utanmaz Adam – Hüseyin Rahmi Gürpınar



Standart bir HRG romanı, ne eksik ne fazla. Anti-hero’muzun adı Avnüssalah (tuhaf isim beklentimi daha ilk sayfada karşılıyor yazar) Lanet, işsiz ve hayırsız bir evlat bu adam. Babasının dövmesi, anasının sevmesi ile büsbütün arsız büyümüş. Ortalıkta kıtlık var; şanslı iseler evde biraz kuru ekmek biraz da zeytin bulunur. Avnüssalah ise fare gibi koklaya koklaya bunları bulup hakkından gelir. Arkadaşı Ali Safder’le birlikte türlü dolaplar çevirir, komşunun yemişlerini çalar. Başkalarına şantaj yapmaya teşebbüs ederler.

Bu kıtlık günleri içerisinde komşusunun kedisini pişirip ailesine yedirir (öğk!) Zavallı komşu kedisinin kaybolduğunu söylemek için geldiğinde foyası meydana çıkar. Evlerini taşlarlar.

Namusluluğu yüzlerinde bir karnaval maskesi gibi taşıyan hırsızlar cemiyet için dağ haydutlarından daha tehlikelidirler. Onlar için çalmak bir hüner ve kanunun cezalarından kaçmak adeta bir cambazlıktır.’

Şantaj dalaverelerinden fırsat buldukça gazetelere ahlaksız hikayeler göndermeye başlarlar. ‘Karanlıkta Neler Oluyor?’ gibi yazılar hakkında fikir alışverişleri ilginç. Yetmez, Gönül Doktoru adıyla aşıklara derman satarlar. Dertli Gönüllere Teselli Yurdu açıp abuk sabuk masraflar icat edip ücreti kabartırlar.

Zaman geçti, o yüzden bütün olaylar aklımda değil. Halbuki ben bu bloğu unutmamak için açmıştım. Neyse, olduğu kadar artık. Bu yazıyı da kitabın sonunda konferans verecek kadar palazlanan Avnüssalah’ın sözleri ile bitireyim:

‘Çaldım, dolandırdım, sağdan soldan sızdırdım. Karşıma hiçbir davacı çıkmadı. Çünkü yere vurduklarım benden suçlu mahkeme kaçkınlarıydı. Yakalarını adalete teslim etmeden beni ele veremezlerdi.’



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder