11 Nisan 2014 Cuma

Stories of Courtship and Marriage – Anthony Trollope


Romanlarının uyarlandığı filmlerden (He Knew He Was Right, The Way We Live Now ve Barchester Chronicles mesela) anladığım kadarıyla Trollope “bir Dickens değil”. Ama azimli bir Dickens okuyucusu onun bolca  yazdığı Viktoryen romanları okumaktan keyif alacaktır. Ben de, özellikle kadın karakterlerin yoğunlukta olduğu Trollope romanlarına dalış yapacağım ilerde. Şimdilik izdivaç ve flört temalı hikayelerinden oluşan bu kitapla başladım. Kitabı almamın nedeni biraz da dış görünüşünü sevmemdi – yazarı biliyorsam alırım tabi, öyle her beğendiğimi toplamam J Dili de şimdiye dek bloga konu olan Eliot, Dickens, Hardy romanlarına göre hissedilir şekilde sade, kolay okunuyor. Sadelik bu hikayelerde alıntı yapılacak aforizma dolu paragraflar değil,  bütün eserin iddiasız güzelliğinde göze çarpıyor.

Kitabın içinden çıkan ve "bu kitabı benle okuyacaksın" diyen ayraç.

19. yüzyıl İngiliz –bazen de Amerikan- kızları etrafında dönen hikayeler bazen bir evlilikle, bazen sürpriz ayrılıklarla sonuçlanıyor. Kir göstermesin diye hep kahverengi giyen, süslenmeyen Lucy Graham’ın sadeliği ve iyilikseverliği Abraham’ın  sevgisiyle ödüllendiriliyor. Yıllardır yosun topladığı koya gelip rızkına ortak oldu diye sinirlenen Mally, Barty suya düşünce onu kurtarır ve evlenirler.

Captain Broughton, Patience Woolsworthy’e aşk ilanında bulunur ama kız ağırdan almak yerine “ben de seni seviyorum, hem de tüm kalbimle!” dedi diye onu hafif bulur. E neresinden tutsan elinde kalıyor ama işte, İngilizlik, ağır duracaksın, “teklifinizi değerlendireceğim” diyeceksin J Sonra kız Broughton’daki bu gelgitleri anlıyor ve özgürlüğünü ona geri veriyor.

Bir de şu “dowry” meselesi var, Ruslardaki “drahoma”, bizdeki “çeyiz”e denk gelir heralde. Anlaşılan 19. yüzyılda İngiltere’de bir genç kız ne kadar iyi özelliklere sahip olursa olsun ailesi evlenirken ona yüklü bir miktar para hibe edemezse evlenemiyor, bir rahiple filan evlenmek zorunda kalıyor. Hikayelerin birinde Mrs. Miles’ın çok sevdiği bir üvey kızı var. Oğlu Philip bu kıza, Bessy’e aşık oluyor ama ailenin malları bölüneceği için, Bessy’nin çeyizi olmadığı için kadın ikisinin evlenmelerine yanaşmıyor. Trollope ise kızların çeyizlerinin kendileri olduğunu ve onlarla evlenmek isteyenlerin de bunu dikkate almaları gerektiğini savunuyormuş. 19. yüzyıl için güzel mesajlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder